Balikesir Wiki
Advertisement

Balıkesir, yaklaşık 400 bin nüfusa sahip bir Batı Anadolu şehridir. 13. yüzyıldan beri Karesi yöresinin yönetimsel merkezidir. Balıkesir Ovası şehri tarım merkezi kılar. Sanayisi gelişmekte olan şehirlerdendir. Halk kültürü açısından gerek Marmara'nın gerekse Ege'nin en zengin şehridir. Osmanlı'nın kuruluşu ve Balkanlar'a geçmesinde ve Batı Anadolu'da Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında öncü şehir olmuştur.

Tarihte genellikle Misya ve Karesi adlarıyla bilinen yörede Balıkesir kenti, 13. yüzyılda Karesi Beyliği zamanında kurulmuştur. Temel geçim kaynağı ticaret, sanayi ile tarım ve hayvancılık olup bamya, börülce, kavun, kelle peyniri gibi zirai ürünleri ile bilinir. Yağcıbedir halısı, kolonyası, kaymaklısı ve höşmerimi diğer bilinen yöresel ürünleridir.

Kuruluşları çok eskiye dayanan birçok Anadolu kenti ile karşılaştırıldığında, Balıkesir görece yeni bir kenttir. Yazılı kaynaklara göre XIV. Yüzyılda Karesi Beyliği zamanında kurulmuştur. Ne yazık ki, 1898 yılındaki büyük deprem Balıkesir'in şehirleşmesini sekteye uğratmış ve deprem 600 yıllık kentsel birikimi yok etmiştir. Halkın zararları uzun sürede ortadan kalkabilmiştir. Bu nedenle Balıkesir, küçük çaplı bir Anadolu şehri konumuna bürünmüştür. Cumhuriyet döneminde, kentin hinterlandı olan Balıkesir Ovası ve yakın çevresindeki tarımsal üretimin zengin oluşu nedeniyle tarım şehri olarak planlanmıştır. Cumhuriyet döneminde şehirde bayındırlık faaliyetleri artmış ve bir ticaret merkezi niteliği kazanmıştır.

Cumhuriyet sonrasında Balıkesirin büyümesi ve yeniden kent niteliğine ulaşmasındaki bir diğer etken, askeri kolordu merkezi olarak seçilmesidir. Bunun yanı sıra Marmara ve Ege bölgelerini bağlayan kara ve demir yolları üzerinde durak noktası olması, kentin gelişmesini destekleyen önemli etken olmuştur. Kolonya şehri olarak bilinen Balıkesir'de ilk kolonyacılık faaliyetleri 1930'lu yıllarda başlamıştır.

Balıkesir kentinin toplu bir yerleşme ağı vardır. Kent 1950lere dek yağ lekesinin dağılmasını andıran bir biçimde ilk yerleşim çekirdeğine bağlı olarak büyümüştür. XIX. Yüzyıl sonuna dek, batı ve güneybatı yönleriyle büyüyen kent, bu alanda konutların eğim sınırına dayanmasıyla birlikte 1900lerin başında kuzeye doğru yayılmaya başlamıştır.

Cumhuriyet dönemine değin, kentin çarşısı Anafartalar Caddesi boyunca yer alıyordu. Cumhuriyet sonrasındaki gelişme bu çekirdekten bağımsız olmamış, kent merkezi Anafartalar Caddesini kesen yollar boyunca kuzeye doğru yayılmıştır. 1940larda hükümet konağının yeri değiştirilmiştir ve merkezin güneye Vasıf Çınar Caddesine doğru genişlemesine neden olmuştur. Balıkesir Parkı da bu dönemlerde dizayn edilmeye başlanmıştır.

03 Ağustos 1950 akşam saatlerinde Balıkesir'de meydana gelen büyük yangın, Balıkesir kent merkezindeki tüm dükkanları içine almış ve Balıkesir'in büyük kısmının yanmasına neden olmuştur. Yangın postaneye kadar ilerlemiştir. Çok geniş bir alana yayılan yangın saatlerce kontrol altına alınamamıştır. Yangında 400 kadar iş yeri yanmış ve Balıkesir halkı aylarca ekonomik zorluk çekmiştir. Yangının çıkış sebebi enteresandır. Yangın bir tuhafiyeci dükkanındaki çıtpıtların farelerce kemirilmesiyle ortaya çıkan kıvılcımın elektrik kontağını etkilemesiyle meydana gelmiştir. Balıkesir İtfaiyesi'nin yetersizliği ve teknik açıdan geri oluşu, yangının zararını arttırmıştır. Bu yangın, toplum hafızasını etkilemiş ve büyük zarara neden olmuş ve kentsel kimliği derinden etkilemiştir. Bu dönemden sonra, Balıkesir Belediyesi, acı tecrübe nedeniyle itfaiye hizmetlerine diğer hizmetlerden daha çok önem vermiş ve çağdaş teknikleri her zaman takip etmiştir. Yangın sonunda Balıkesir'e Kızılay iaşe çadırları kurmuş ve uzun süre hizmet vermiştir. Sonrasında Yeni Çarşı adıyla modern belediye çarşısı yapılmış ve merkez yeniden düzenlenmiştir.

1950'de kent merkezi tekrar inşa edilen Balıkesir kenti, 1950'li yıllarda Bulgaristan'dan gelen muhacırlara Gaziosmanpaşa Mahallesi ve Plevne Mahallesi kurulmasıyla tekrar hareketlenmiştir. Şehir böylece güneydoğuya doğru büyümeye devam etmiştir. Köylerden kente göç eden insanlar ise, daha çok Çay deresinin kuzeyindeki Oruçgazi ve Kayabey Mahallelerinin yukarılarını oluşturmuşlar ve böylelikle bir taraftan da kuzeye doğru şehir yayılmıştır. 1960lardan sonra kentin çevresindeki görece ucuz alanlarda taşralaşma başlamıştır. Kuzeyde Tepebaşı ve Maltepe, güneyde Dinkçiler ve Plevne mahallelerinin bir bölümü, doğuda ise Gümüşçeşme ve Gündoğan mahalleleri başlıca taşra alanlarıdır. Sanayi bölgesine yakınlığı nedeniyle, Gündoğan mahallesi hızlı bir gelişme yaşamıştır. Kentin içinden geçen Bursa-İzmir, karayolu ve yakın çevresi üst gelir gruplarının yaşadığı alan olmuştur. Güneydeki Kasaplar ve 6 eylül ile kuzeydoğudaki Atatürk mahalleleri bu eğilimin en yoğun olduğu konut alanları olarak şekillenmiştir.

1950 yılında veledromlu olarak 12.000 bin kişilik Balıkesir Stadyumu inşa edildi.

1960 yılında kent silüetlerinden Kervansaray Otel hizmete girmiştir. 1957-1963 yılları arasında Değirmenboğazı Mesire Alanı oluşturulmuştur. 1963 yılında 1.600 kişilik Kapalı Spor Salonu ve yakınındaki alana Atatürk Anıtı yapıldı ve Balıkesir Parkı son halini aldı. 1966 Balıkesir Tenis Kortları hizmete açıldı. (İlk tenis kortları ise 1927 yılında Ali Hikmet Paşa tarafından bugünkü TTM alanında hizmete açılmıştır. 1937 yılında Balıkesir Atatürk Parkına taşınmıştır) Yine 1966'da Balıkesirspor kurulmuştur. 1969 yılında Park içine 1.300 seyirci kapasiteli Açık Yüzme Havuzu inşa edildi ve hizmete girdi.

1974 yılında Balıkesir Belediyesi'nin aldığı bir kararla, Adnan Menderes Mahallesi kurulmuş ve 1981'de ilk konutlar tamamlanmıştır. Bursa yolu üzerindeki esen evler, 52 evler; güneydeki öğretmen evleri, PTT evleri, şoför evleri ve 26 evler 70li yıllarda inşa edilerek düzenli siteler ortaya çıkmıştır. 1975 yılında Uludağ Üniversitesi'ne bağlı çeşitli yüksekokullar ve fakülteler açılmıştır. .

1977'de Yeni Çarşı da tekrar yangın çıkmış ve 15 dükkan ile İşbankası yanmıştır ancak yangın büyümeden söndürülmüştür. 1970'li yılların sonunda Balıkesir, bugünkü genel şeklini almıştır. Necatibey İlköğretmen Okulu-Enstitüsü, Ordudonatım ve Polis Okulu şehri eğitim merkezi yapmıştır. Bu dönemlerde Kepsut Caddesi çevresi sanayi bölgesi olarak ortaya çıkmıştır. 1980'de Organiza Sanayi Bölgesi yapılması planlanmış, ancak 2000li yıllarda tamamlanmıştır.

Temeli 1910 yılına dayanan ve çeşitli şekilde eğitim veren öğretmen okulu, 1982 yılında fakülteye dönüştürülen Necatibey Eğitim Fakültesi lisans eğitimi vermeye başlamıştır. 1992 yılında Balıkesir Üniversitesi kurulmuştur.

Şehir 2000li yıllarda altyapısı tamamen yenilemiş ve doğalgaz olanağını elde etmiştir. 2007 yılında TOKİ aracılığıyla yeni konutlar yapılarak yeni bir mahalle daha kurulmuştur. 2008 rakamlarına göre, Balıkesir merkezde 109 bin konut, 107 bin araç bulunmaktadır. Bu araçların 73 bin tanesi binek otomobildir. Bunun yanında kent merkezinde 1.100 km yol uzunluğu vardır. Ayrıca Balıkesirde 874 km uzunluğunda su şebekesi bulunmaktadır. Günlük arıtılan su, 60 bin ton'dur.

Şehrin Kuruluşu[]

Bugünkü Balıkesir kentinin temelleri Roma İmparatoru Hadrian tarafından atıldığı söylenir. Bu görüşe göre, M.S. 100 yıllarında yöreye gelen Hadrian, burada bir şato ve malikhane inşa ettirmiştir. Yanına da hara yaptırmıştır. Burası, avcılık ve istirahat yeri olarak kullanılmıştır. Söz konusu yapılar çevresinde bir kasaba ortaya çıkmaya başlamıştır. Burası, Hadrianapolis diğer bir ifadeyle, Adriyanatere olarak adlandırılmıştır. Bu şehrin, bugünkü Atatürk Parkı içinde olduğu söylenmektedir. Şehrin çevresinde bu dönemlerden kalan dört Roma tarzı köprü halen mevcuttur.

M.S. 395 yılında Roma İmparatorluğu ikiye ayrılınca Hadrianapolis, Bizans egemenliğine girmiştir ve bu dönemde Paleo-Castro olarak adlandırılmaya başlanmış, yöre yine imparatorların avlanma ve istirahat alanı olmuştur. Zamanla özelliği yitiren malikane ve çevresi M.S. 1000 yıllarında önemini yitirmiş ve sadece kalıntıları kalmıştır.

Balıkesir şehri Karesi Bey tarafından kurulmuştur. Balıkesir ve çevresine gelen Karesi Bey, babası Kalem Şah ve beraberindeki Türkmenler 1290 yıllarında Bizans döneminden kalan eski kalıntıları üzerine bugünkü Balıkesir'i kurarak buraya yerleşmişler ve burayı askeri garnizon yapmışlardır. Bu nedenle Türkmenlerce şehre Balık Hisar veya Balak Hisar adı verilmiştir. Şehir kurulduğu andan itibaren (13. yüzyıldan beri) tüm Misya karasının yönetimsel merkezi olmuştur. Beraberinde gelen Türkmenler bugünkü Balıkesir şehrine ve çevresine yerleşmişlerdir. Türkmenler buraya Danişment yöresinden yani Sivas-Tokat-Kızılırmak-İsfendiyar yöresinden gelmişlerdir.

Kim bilebilirdi ki küçük bir kentin büyüyerek 1298 tarihinden itibaren tüm Misya altkıtasının merkezi haline geleceğini! Şehir ilk kurulduğu andan itibaren "Balıkesri" olarak anılagelmiştir. Balıkesir sözcüğünün M.S. 124’te kurulan Hadrianus’un kentinin Palaeo-Castro (=Eskihisar) olarak adlandırılmasından geldiği görüşü yaygın olarak kabul edilmektedir[1]. M.S. 124 yılında yöreye gelen Roma İmparatoru Hadrianus, Apias Pediun’da (Balıkesir ovasında) gerçekleştirdiği başarılı bir ayı avı sonucunda, bu avın anısına binaen kendi adına bir malikhane yaptırarak küçük bir kent kurmuştur[2]. Burası, avcılık ve istirahat yeri olarak kullanılmıştır. Bu yapılar, Hadrianus'un kenti diğer bir ifadeyle, Hadrianoutherai olarak adlandırılmıştır[3]. Kent kuruluşu sonrası kısa sürede sikke darbı gerçekleştirilmiştir[4]. Bu küçük şehrin bugünkü stadyumun olduğu yerlerde olduğu düşünülmektedir[5].

Balıkesir’in asıl yoğun imar ve yerleşime sahne olduğu dönem ise 1290’lı yıllarda yörede kurulan Karesi Beyliği dönemidir. Diğer bir ifadeyle, Balıkesir’i Balıkesir yapan Karesi Türkleri’dir. 1290lı yılların sonlarına doğru yoğun imar hareketlerinin yaşandığı Balıkesir kenti, çevresindeki birçok şehre göre yeni bir kenttir. İbn-i Batuta'ya göre, şehir Karesi Bey tarafından kurulmuştur[7]. Şehrin ilk kurulduğu yerin Hisariçi (Sahn-ı hisar) Mahallesi olduğu düşünülmektedir[8]. Bölgede yapılan imar faaliyetleri kazılarında, 2,5-3 m. derinde 60-70 cm. kalınlığında horasani duvarlara rastlanmıştır. Bugünkü Ali Hikmet Paşa Meydanı’ndan itibaren doğuya doğru uzanan hisar duvarı, Alaca Mescit’in olduğu yeri içine aldıktan sonra kuzeye yönelip Orhan Çeşmesi civarında sona ermekteydi. Batı yönünde ise bugünkü Hasan Baba Çarşısı’nın karşısında Yoğurt Pazarı’nın ortasından geçmekte idi[9]. Şeyh Lütfullah ile Yıldırım Camilerinin bulunduğu alanların hisarın dışında kalmakta olduğu tahmin edilmekte, hisar içinin ve çevresinin ilk yerleşim yeri olduğu düşünülmektedir[10]. Ayrıca hisar içinde Tahte’l-kala adlı bir çarşı bulunuyordu[11]. Tahte'l-kal'a tabiri şehir surların varlığını onaylamaktadır. 15. Yüzyıla kadar ayakta olduğu bilinen sur-içinin, şehrin ticari, idari ve meskeni alanları olduğu görüşü bulunmaktadır[12].

1333 yılında şehri dolaşan gezgin İbn-i Batuta, Balıkesir çarşısının zenginliğini ve güzelliğini övmektedir. Arap seyyah El-Ömeri’nin kaleme aldığı Mesalikü'l-Ebsar adlı eserinde yöre halkının son derece misafirperver ve cömert olduğundan bahsediyor. Aynı eser; Karesi Beyliği’nin Rum illerine karpuz, üzüm ve ladin ihraç ettiğini belirtmektedir. Ona göre, Balıkesir son derece ucuz bir memlekettir.

1390lı yıllardan 1460lı yıllara kadar Yıldırım Camisi ve çevresinin şehrin çekim noktası olduğu söylenebilir. 1460-1461 yılında Zağnos Paşa Camisi’nin ve Bedestenin yapılmasıyla şehrin merkezi bu alana doğru kaymıştır. Şehrin öncelikle batı yönünde (eski Edremit yolu) ve kuzey yönünde (Çay deresinin üstü) geliştiği düşünülmektedir. 1530’lu yıllarda şehrin nüfusu 4 bin civarıdır ve 22 mahallesi bulunmaktadır[13]. O dönemlerde şehrin etrafı bağlarla kaplıydı: Karatepe bağları, Kovukdere bağları, Türbe bağları, Tahtacı kuyusu bağları, Toygar Tepe bağları, Sevda bağları, Köseler bağları, Trenlik bağları, Bağbaşı bağları, Havuz bağları, Kum bağları, Osmanoğlu bağları, Ballıca bağları şehri, Zarbalı bağları şehri adeta çevrelemekteydi.

İpliği ve kumaşının meşhur olduğu Balıkesir'de dokuma sanayinin çok geliştiği görülmektedir. Arap seyyah El-Ömeri’ye göre, en iyi kumaş Balıkesir ipliğinden yapılır. Ticari hayatın da gelişmiş olduğu Balıkesir'de her yıl yaz aylarında panayır kurulurdu. 16. yüzyılın önemli eserlerinden Katip Çelebi’nin Cihannüması’nda Balıkesir’in ünlü Salı Pazarı’ndan bahsedilmektedir.

17. yüzyıla gelindiğinde, şehirde 8 cami, 24 mescit, 6 hamam, 7 han, 2 bedesten, 13 zaviye, 3 imaret, 14 mektep, 7 medrese ve 1 mevlevihane bulunmakta olup şehrin nüfusu 8 bin civarındaydı. 17. yüzyıl sonlarına kadar, şehirde gayrimüslim hane yoktu[14].

Balıkesir Genel Görünüm


19. yüzyılda şehrin yeni çekim noktası 1828 yılında yapılan Saat Kulesi’nin çevresi olmuştur ve Saat Kulesi’nin çevresine idari binalar yapılmıştır. Şehrimizde ilk imar faaliyetleri belediye kurulmadan önce, 1863 yılında Ahmet Vefik Paşa öncülüğünde başlamış, Ahmet Vefik Paşa tarafından üzerindeki gayrimenkuller istimlak edilerek Ahmet Vefik Paşa Caddesi (günümüzde Anafartalar Caddesi) hizmete açılmıştır. Belediyece, 1913 yılında İstasyon Caddesi’nin (bugünkü Milli Kuvvetler Caddesi) açılması için pek çok istimlak gerçekleştirilmiştir.

Şehrin aydınlatılması 1921 yılında olmuştur. 1921 yılında elektrik fabrikası kurulmuş, iki motor, iki dinamo ve bir akümülatör satın alınmıştır. Böylece şehir aydınlatılması sağlanmıştır. 1919-1920 yıllarında dönemin Belediye reisi Hafız Mehmed Emin Efendi şehre “Keçeci Suyu” olarak bilinen kaynak suyunu getirmiştir. İstasyon Caddesi, 1921 yılında granit parke taş ile döşenmiştir. İsmail Naci Kodanaz döneminde (1933) ilk şehir planı çizilmiştir.


[1] Yurt Ansiklopedisi, Balıkesir, II, İstanbul, 1982, s. 1119; İsmail Arslan, Balıkesir Adının Anlamı, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Balıkesir, Editör: Bülent Özdemir, Zübeyde Güneş Yağcı, Yeditepe Yayınları, 2007, s. 27; Mustafa Murat Öntuğ, XVII. Yüzyılın İlk Yarısında Balıkesir Şehrinin Fiziki, Demografik ve Sosyo-Ekonomik Yapısı, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Doktora Tezi, Konya, 2003, s. 11-12.

[2] Veli Sevin, Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası 1, Ankara, 1999, s. 119.

[3] Abdülmecit Mutaf, Salnâmelere Göre Karesi (1847-1922), Zağnos Kültür ve Eğitim Vakfı, 2003, s. 4; Ahmet Akşar, Tarih Öncesi Dönem, Balıkesir Kent Tarihi, Balıkesir Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, s. 84.

[4] Ahmet Semih Tunay,  Genel Nümüzmatik Sözlüğü, İstanbul, 2001, s.39.

[5] Bilge Umar, Mysia, İnkılap Yayınevi, 2006, s. 153.

[6] Bedriye Tolun Denker, Balıkesir Ovasında Yerleşme ve İktisadi Faaliyetler, İstanbul, 1970, s. 38.

[7] İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Karesi Vilayeti Tarihçesi, Zağnos Kültür ve Eğitim Vakfı, Balıkesir: Petek Ofset, s. 83; Nahide Şimşir, Balıkesir Şehri ve Tarihi Araştırmaları, İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2013, s. 11.

[8] Aynur Ünlüyol, Şeriyye Sicillerine Göre XVIII. Asrın İlk Yarısında Balıkesir (1700-1730), Basılmamış Doktora Tezi, Bursa, 1995, s. 14; Bedriye Tolun Denker, a.g.e., s. 37-71; İsmail Hakkı Uzunçarşılı, a.g.e., s. 49.

[9] Aynur Ünlüyol, a.g.e., s. 79; Nahide Şimşir, a.g.e., s. 21.

[10] Aynur Ünlüyol, a.g.e., s. 80; İsmail Hakkı Uzunçarşılı, a.g.e., s. 49.

[11] Aynur Ünlüyol, a.g.e., s. 79; Nahide Şimşir, a.g.e., s. 21.

[12] Nahide Şimşir, a.g.e., s. 21.

[13] Aynur Ünlüyol, a.g.e., s. 101; İslam Ansiklopedisi, Cilt.5, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul,1992, s.13.

[14] Aynur Ünlüyol, a.g.e., s. 16 ve 105.

İç bağlantılar[]

Göz atmakta yarar olan maddeler:

Tarihi

Felaketler

Ekonomi

Kültür

Advertisement